Erzincan İliç’te Çöpler Altın Madeni Alanının Genişletilmesini İstemiyoruz!
Türkiye’nin ikinci en büyük altın madeni sahası olan Erzincan’ın İliç ilçesinde faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni alanı 3 kat daha genişletilmek isteniyor. 66 milyon ton siyanürü buharlaştırarak atmosfere verecek olan, doğamızı ve sağlığımızı hiçe sayan bu kapasite artışını istemiyoruz!
Erzincan İliç Çöpler Altın Madeni 2010 yılından beri, Kanadalı Anagold Şirketi ve Türk ortağı Çalık Holding ile beraber yürüttüğü vahşi altın madenciliği faaliyetleri ile kadim coğrafyamızı yaşanmaz hale getirmektedir. Basra Körfezi’ne kadar etkisi olabilecek bir alanı tehdit etmektedir.
Karadeniz sınırlarındaki tüm şehirleri etkisi altına alan ve kazanın üzerinden uzun yillar geçmesine rağmen etkilerinin devam ettiği, kanser oranlarının artışına sebep olan Çernobil vakasının ikinci versiyonu Fırat havzası üzerinde, yaşanan siyanür kazaları ve aktif siyanür kullanını ile İliç’te de yaşanacaktır!
Çöpler Altın Maden sahası Kazdağları’ndaki 350 bin ağacın katledildiği altın maden sahasının üç katı büyüklüğünde!
1.746,52 hektar gibi büyük bir alanı kaplayan Çöpler Altın Madeni Kompleksi, Ekim 2021’de onaylanan Çed (Çevre Etki Değerlendirme) raporu ile ikinci kez kapasite artırımı izni almıştır!
TMMOB’un ÇED Olumlu kararının iptali davasının 13 Nisan 2022’de keşif ve bilirkişi incelemesi olmuştu, bugün 30 Kasım 2022 saat 10.30’da şu anda bu iptal davasının duruşması görülüyor Erzincan İdari Mahkemesi’nde.
Bizler doğa ve yaşam savunucuları olarak çed olumlu kararının iptal edilmesini ve kapasite artışının asla gerçekleşmemesini istiyoruz ve bu talebimizi Anagold madenciliğin Türk ortağı Çalık grubunun Holding binası önünde de yüksek sesle bir kez daha konunun muhatabına haykırmak için bulunuyoruz!
Anagold Şirketi’nin Ankara ana merkez ofisi binasında da benzer bir eylem bu saatler itibariyle yapılmaktadır.
Bugün Erzincan’da Çed olumlu kararıın iptal davası görülen kapasite artışı gerçekleşirse sülfürik asit kullanımının yıllık 9 bin tondan 122 bin tona, siyanür kullanımının ise yıllık 7 binden 11 bin tona çıkarılacaktır!
Şu anda 197 futbol sahası büyüklüğündeki siyanür ve sülfürik asitli atık havuzu 600 futbol sahası büyüklüğüne ulaşacaktır!
Türkiye’nin en büyük su toplama havzasına sahip Fırat Nehri’ni besleyen Karasu’nun yanı başındaki maden hali hazırdaki büyüklüğü ile bile su kaynakları için açık bir tehdit unsuru iken daha da büyütülmesi düşünülememelidir!
Onbinlerce insanın hayatını kaybettiği 1937 Erzincan depremini yaşayan bölgenin birinci dereceden deprem bölgesi iken, fay hattına bu kadar yakın bir alanda bu çaplı bir kapasite artışı olası bir depremi büyük bir felakete dönüştürmek demek olacaktır, bu kapasite artışına izin verilememelidir!
Geçtiğimiz yaz aylarında yaşanan siyanür sızıntılı kazalar da gösterdi ki Çöpler Altın Madeni tüm Fırat’ı ve dolayısıyla Fırat Nehri’nin ulaştığı sınırlarımız dışındaki tüm bölgeyi tehdit etmektedir! Uluslararası bir ekokırım suçu işlenen bu madenin değil kapasite artışına gitmesi, tümden kapatılması, doğa ve yaşam için bir tehdit olmasının önüne geçilmesi gerektiğini buradan madenin Türk ortağı Çalık grubuna bir kez daha haykırıyoruz!
Doğa ve yaşam savunucuları bu insan hakları ihlali sayılacak suçun durdurulması için sonuna kadar mücadele edecektir!
Bugün Erzincan İdari Mahkemesi’nin de bu suça ortak olmamak için adaletli bir karar vermesini umuyoruz!
Fırat siyanür akmasın, İliç madenin yuttuğu bir kasaba olmaktan kurtulsun, üzerinde kuş bile uçmayan siyanürlü atık havuzları sonsuza dek kapatılsın tüm mücadelemiz bunun içindir.
30 Kasım 2022